İyi bir kahvaltının kilo vermeye yardımcı olduğu düşüncesini yıkacak olan araştırma sonuçlandı!
Kahvaltının boyutu ve akşam yemeğine etkisini araştıran bilim insanları, bugüne kadar bilinenin aksine bir sonucu elde etti. Kahvaltının sağlam yapılmasının kilo vermeye sanıldığı kadar yardımcı olmayabileceği ortaya atıldı.
Özellikle kilo vermek isteyen bireyler, diyetlerini nasıl planlamaları gerektiğine baktıklarında öğün zamanlamasının ve boyutlarının büyük farklılıklar yaratabileceği bilgisiyle karşı karşıya kalıyorlar. Öğün planlaması ve zamanlamalarına bakıldığında en fazla önerilen şey ise gün içinde daha fazla yemek tüketmemek için sabahları büyük porsiyonlarda doyurucu bir kahvaltı yapılması sonucu oluyor.
Peki, sabah kahvaltısını düzgün bir şekilde yapmak, günün geri kalanında ise gerçekten de daha az yememize yardımcı mı oluyor? Aberdeen ve Surrey Üniversitesi’nde görevli bilim insanları, yaptıkları bir çalışmada; kahvaltının büyüklüğü ve bunun akşam yemeğinde açlığı nasıl etkilediği arasındaki ilişkiyi ele aldı. Kilolu ve sağlıklı gönüllüler ile yapılan dört haftalık çalışma, farklı bir sonucu ortaya koydu.
Sabah çok yiyip akşam az yemek ya da tam tersini yapmak arasında fark yok!
Bilim insanları, deneye katılan bireylere iki farklı diyet verdi. Birinci diyette büyük kahvaltı ve küçük akşam yemeği uygulanırken, ikinci diyette tam tersi uygulandı. Her iki grubun da öğle yemekleri sabit tutuldu. Tüm yemekler, doğrudan bilim insanları tarafından katılımcılara sunuldu ve bu sebepten tüketilen kalori her zaman kontrol altındaydı.
Bilim insanları, geçmiş araştırmalardan da yola çıkarak büyük kahvaltı ve küçük akşam yemeğinin yakılan kalorileri ve kaybedilen kiloyu artıracağını düşünüyordu. Fakat elde edilen sonuçlar, iki yemek düzeni arasında vücut ağırlığında veya herhangi bir biyolojik enerji kullanımı ölçümünde fark olmadığı sonucu ortaya çıktı.
Bunların yanı sıra günlük katılımcıların kan şekeri, insülin veya lipid seviyelerinde de bir farka rastlanmadı. Öte yandan bilim insanları, araştırmalarında bazı kısıtlamalar da olduğunu dile getirdi. Bunların en önemlisiyse yapılan çalışmanın sadece 4 haftayı kaplamasıydı. Araştırma, önceki araştırmaların zıttında bir sonuç ortaya koyuyor olsa da bu alan halen bilim dünyasının ilgi odağında olmaya devam ediyor. Dolayısıyla elde edilen sonuçları %100 kesin olarak değerlendirmek doğru sayılmaz.