İsveç’te geçen hafta yapılan seçimlerde oyları azalma kaydeden Başbakan ve Moderat(muhafazakar) Parti Lideri Fredrik Reifeldt,Başbakanlıktan ve parti liderliğinden ayrılacağını açıkladı. Resmi sonuçların açıklanmasından hemen sonra da Başbakanlıktan istifa dilekçesini Meclis Başkanlığına verdi. Moderat Parti’nin 49 yaşındaki lideri, bu seçimde 23 milletvekili kaybederek yenilgi aldıklarını, parti içi demokrasiyi sürekli kılmak ve daha iyi bir yönetimin iş başına gelmesini sağlamak açmak için görevi bırakacağını söyledi. Reinfeldt, ortaya çıkan seçim sonuçlarına göre, hükümeti kurma görevinin Sosyal Demokrat Parti Liderli Stefan Löfven‘e verilmesinin daha etik olacağını belirtti. Moderat Parti’nin genç lideri, yönetiminde bir kargaşalığa yol açmamak için önümüzdeki yıl yapılacak genel kurula kadar görevi sürdüreceğini, ancak genel kurulda parti liderliğine yeniden aday olmayacağını bildirdi. Reinfeldt’ten sonra Moderat Parti’nin başına geçecek en güçlü adaylardan Maliye Bakanı Anders Borg da genel başkan olmayı düşünmediğini, Maliye Bakanlığından istfa ederek siyaseti bırakacağını söyledi. Daha önce Başbakanlık ve Moderat Parti Başkanlığı görevinde bulunmuş Dışişleri Bakanı Carl Bildt de aday olmayacağını açıkladı. Genel kurula dek yeni bir aday çıkmazsa Moderat Parti genel başkanlık koltuğu ortada kalmış gbi görünüyor…
Seçim sonuçları, koalisyonlarla yönetilen İsveç’e yeni bir siyasi rahatlama getirmedi. İki dönemdir ülkeyi yöneten ‘‘sağ blok’‘ partileri parlamentoda çoğunluğu yitirdi. Ancak, ”sol- yeşil blok” da iktidar olma gücünü elde edemedi. Seçimde yüzde 32,2 oy oranı ile birirnci parti olan Sosyal Demokrat Parti, 350 kişilik parlamentoda 113 milletvekili çıkarabildi. Geleneksel ortakları Sol Parti ve Çevre Partisi’nin milletvekili sayısı da hükümeti kurulmasına yetmiyor. Sosyal Demokrat Parti Lideri Stefan Löfven‘in, iktidar olabilmesi için sağdaki Merkez Partisi(C) ile Folk Parti’nin de desteğini alması gerekiyor. Bu arada, Sosyal Demokrat Parti’nin çiçeği burnunda başbakan adayi siyasetteki ilk ”vefasızlık”örneğini sergiledi. Bugüne dek Sosyal Demokrat Parti ağırlıklı bütün koalisyonlarda yer alan Sol Parti’yi devre dışı bırakmanın ilk adımını attı.Löfven, Sol Parti’yi, kurulacak bir azınlık hükumetini dışardan desteklemeye çağırdı.
Seçimde sol blok partileri toplam yüzde 43,7 oranında oy aldı. Sağ blok partilerinin oyları da yüze 39,3′de kaldı. Parlamentoya ilk kez 2010 yılında 20 milletvekili ile giren ırkçı İsveç Demokratları ise bu seçimde 49 milletvekili çkararak ülkenin üçüncü büyük partisi haline geldi.
Yüzde 4 seçim barajının uygulandığı seçimlerde 7,3 milyon kişi oy kullandı; seçime katılım oranı yüzde 83,4′ ulaştı. 349 kişilik parlamento için kullanılan seçimde partilerin aldıkları oy oranları ve milletvekili sayıları şöyle:
Parti Oy Yüzdesi Çıkardığı Milletvekili
Sosyaldemokratlar (SAP) 31,2 (+0,4) 113 (+1)
Muhafazakarlar (M) 23,2 (-6,7) 84 (-23)
İsveç Demokratları (SD) 12,9 (+7,2) 49 (+29)
Çevre Partisi (Mp) 6,8 (-0,4) 2 4 (-1)
Merkez Partisi (C) 6,1 (-0,1) 22 (-1)
Sol Parti (V) 5,7 (+0,1) 21 (+2)
Folk Parti( Halk Partisi(Fp) 5,4 (-1,7) 19 (-5)
Hıristiyan Demokratlar (KD) 4,6 (-1,0) 17 (-2)
Feminist İnisiyatif 3,1 -
Sosyal Demokrat Parti’nin, iki sağ partinin de desteğini alarak hükümet kurmasının zor olmayacağı tahmin ediliyor. Folk Parti ve Merkez Partisi liderleri, hükümet kurulmasıyla ilgili soruları yanıtlarken, Sosyal Demokrat Parti Lideri Stefan Löfven’den gelecek önerilere açık olduklarını söylediler. Ortak bir hükümette buluşabilmek için, Sosyal Demokrat Parti, biraz daha sağa; sağ partiler de sola kayacak; ikisinin ortası bir yerde buluşulacak… Partileri uzlaşmaya zorlayan başka bir neden de İsveç’te ürkütücü bir şekilde yükselen ırkçılık korkusu… 2010 yılı seçimlerinde 20 milletvekili çıkaran ırkçı İsveç Demokratları, bu seçimde oylarını yüzde yüz oranından fazla arttırarak 49 milletvekili çıkarması dudakları uçuklattı. Sosyal Demokrat Parti Lideri Stefan Löfven, koalisyon görüşmelerine Çevre Partisi ile başlayacağını, diğer partilerle de görüşeceğini, ancak, ırkçı İsveç Demokratları ile bir uzlaşma arayışına girmeyeceğini söyledi.
Başbakan Fredrik Reinfeldt’in yönetimindeki 8 yıllık ”Sağ blok” yönetiminde işsizlik ve pahalılık arttı, yabancı düşmanlığı büyük bir tırmanış kaydetti. Irkçılığın bu denli artış göstermesinde, sağ koalisyonun, Suriyeli sığınmacılara ülkenin kapılarını sonuna kadar açması etkili oldu.Reinfeldt’in, Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile birlikte yürüttüğü Suriye politikası kamuoyunda ve Moderat Parti içinde büyük tepkilere neden oldu. Irkçı İsveç Demokratları’na verilen oyların büyük bölümünün Reinfeldt‘in Moderat Partisi’nden gelen ”tepki oyları” olduğu tahmin ediliyor.
Sosyal Demokrat Parti Liderin lideri Stefan Lofven, göreceli seçim galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “İstihdam, eğitim ve sosyal refah gibi ana gündem konularına odaklanmış durumdayız. Ülkenin içinde bulunduğumuz durum çok ciddi… Binlerce işsizimiz var. Okullarda eğitim düzeyimiz dibe vurdu ve Ekonomik Kalkınma İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinin çok gerisinde kaldı… İsveç’te ters giden bir şeyler var. Yeni bir değişim yapmamız gerekiyor… ”dedi.