Başkan Büyükakın, Fransa’dan tüm Avrupa’ya seslendi
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Fransa’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Kongresi 45. Genel Kurul toplantısında Avrupa’ya hukuk dersi verdi
KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Fransa’nın Strazburg kentinde gerçekleşen Avrupa Konseyi Kongresi 45. Genel Kurul toplantısında insanlık dersi verdi. Avrupa Konseyi Kongresi’ne Türk delegasyonu başkanı olarak katılan Başkan Büyükakın, Avrupa Hak Partisi Grup toplantısında gündeme gelen Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Türk Delegasyonu Başkanı olarak savaşın her yerde protesto edilmesini gerektiğini belirten Başkan Büyükakın, tüm masum insanların hak ve menfaatlerinin korunması gerektiğini söyledi.
“ADALETİN GÖZÜ BAĞLI OLMALIDIR”
Rusya-Ukrayna savaşı başladığında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait yemek çıkartabilen bir afet tırını AFAD teşkilatı aracılığıyla Ukrayna’ya yolladıklarını ifade eden Başkan Büyükakın, gördüğü bir karikatür üzerinden ise Avrupa’ya insanlık dersi verdi. Başkan Büyükakın şöyle konuştu; “Geçtiğimiz günlerde bir karikatür gördüm. Dünyadaki çeşitli insan hakları ihlalleriyle ilgili bir grup insan yuvarlak masada oturmuşlar sırayla söz alıyorlar. Bir tanesi diyor ki, ‘ne güzel kınadım.’ Öteki diyor, ‘evet, gerçekten çok iyi kınadık’. Daha sonra diğeri söz alıyor; ‘evet, evet çok güzel kınadık’. Kınamakla geçiyor insanların günleri. Adaletin gözü bağlı olmalıdır. Adalet terazisini tartan; gözünü bağlar, öyle bakar. Birbirine çok benzeyen olaylarda hangi ülkede bu olayların olduğuna bakılmaksızın meseleyi hukuk ekseninde, adalet ekseninde, insan hakları ekseninde tartışmak gerekir. Fransız meslektaşımızın söylediği gibi Ukrayna’da durum böyle. Ukrayna’nın altyapısı yok ediliyor derken, o sözlerinin tamamen altına imzamı atıyor, haklılığına katılıyorum. Ama peşinden kurduğu cümleyi benim yüreğim reddediyor” diyerek İsrail-Filistin savaşına paragraf açtı.
“YÜREĞİMİZ TİTREMELİ”
Başkan Büyükakın, “Filistin’deki masum çocuklar için, oradaki kadınlar için, oradaki hastanede vurulan insanlar için bizim yüreğimiz titremeli. Biz sadece haklı ve haksız meselesi açısından bakmayız. Bu insanlar hangi millete mensuptur, hangi ırka, hangi dine mensuptur diye bakarak meseleyi tartışamayız. Bir yerde çocuklar öldürülüyorsa, bir yerde kadınlar öldürülüyorsa, kadınlar mağdur ediliyorsa, haksızlığa uğranan bir yer varsa orada o ülkenin neresi olduğuna bakılmaksızın vicdanların sesinin aynı çıkması gerekir” dedi.