Güncel

Prof. Dr. Görür: Dirençli binalar zorunluluk!

Dayanıklı binaların artık bir tercih değil zorunluluk olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür, ekonomik, ekolojik ve sosyolojik açıdan sürdürülebilir şehirler anlamına gelen ‘dirençli şehirler’in ancak sürdürülebilir bir çevre politikasıyla mümkün olabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Görür, olası bir Marmara depreminde sanayinin çarklarının bile duracağını iddia etti.

İSTANBUL (İGFA) – Sürdürülebilirliğin geleceğimiz için artan önemini vurgulamak amacıyla Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’, ‘Sıfır Bina: Dayanıklı’ temasıyla Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirildi. Şehirler’.

Tepede; Açılış konuşmalarını Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC) CEO’su Cristina Gamboa, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ve Grundfos Müdürü Murat Emir, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli yaptı. ‘Afete Dayanıklı Şehirler’ konulu zirvenin açılış panelinde ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, Prof. Dr. Sinan Mert Şener ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Planlama ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün hazır bulundu.

Kahramanmaraş depremlerinin bize ‘kentsel dayanıklılık’ kavramının önemini hatırlattığını belirten ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, bu kavramın sadece depreme dayanıklı şehirleri değil aynı zamanda yeni koşullara uyum sağlayabilen ve ekonomik olarak ekonomik olan şehirleri de ifade ettiğini kaydetti. Ekolojik ve sosyolojik olarak sürdürülebilir.

“Yeniden kentleşme çalışmalarında şehirleri sadece üst yapıları değil, meydanları ve altyapılarıyla da afetlere dayanıklı hale getirmemiz gerekiyor” diyen Kılıç, şöyle konuştu: “Bu noktada riskli arazilerde yerleşime uygunluk analizleri, zemin etütleri yapılıyor. binalara yönelik statik ve statik uygulamalar, yeterli afet toplanma alanlarının belirlenmesi ve sürekli afet kurtarma çalışmaları yapılmaktadır.” Kontrol mekanizması kritik önem taşıyor. Her ne kadar bakanlıklarımız ve yerel yönetimlerimiz bu alanda faaliyet gösterse de farkındalığımızın daha da artması gerekiyor. “Kent ve bina ölçeğinde afetlere dayanıklılık ancak sürdürülebilir bir çevre politikasıyla mümkündür” dedi.

İstanbul’un depreme dayanıklı hale gelmesi için kısa sürede kat etmesi gereken uzun bir yol olduğuna dikkat çeken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Planlama ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, panelde güncel çalışmalarını anlattı.

Akgün, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak hızlı taramadan kira yardımına, sosyal konut üretiminden toplantı alanlarının iyileştirilmesine kadar birçok alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu konuya bütünsel bir planlama yaklaşımıyla yaklaşmak gerekiyor. “Öncelikli planlamayla imar planı ve mülkiyet sorunu yaşayan bölgelerde çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz” dedi.

‘AFETLERE DAYANIKLI ŞEHİRLER YARATMAK İÇİN GEREKLİ 5 ADIMI DİKKATE ALIN’

Prof. Dr. Sinan Mert Şener, açılış panelindeki sunumunda afetlere dayanıklı şehirler yaratmak için gereken 5 aşamayı anlattı. Bu alanda öncelikli adımın toplumu bilgilendirmek olduğunu ve kamu, sivil toplum kuruluşları ve akademik kurumların işbirliği içinde hareket etmesinin gerekli olduğuna dikkat çeken Şener, 5 aşamayı şöyle anlattı: ‘Kamuoyunun bilinçlendirilmesi’, ‘Kamuoyunun vurgulanması’ planlama, finansman yaratma ve teşvik edici özellikler’, ‘Sivil’ toplum kuruluşlarının bireyler ve halkla birlikte projeler geliştirmesi’, ‘akademik kurumların eğitim desteği sağlayarak afete hazırlık konusundaki sorumluluklarını yaymaları’ ve ‘planlı yerleşke ve bölgeler geliştirme’ konularına odaklanıyor.

‘Binalarımızın Geleceği’ başlıklı zirve oturumuna katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Murat Bayram, iklime duyarlı binaların inşası ve sertifikalandırılması konusunda sektörel farkındalığın arttığını belirtti. Çevreye uyumlu yapılar sevindirici ama henüz yeterli düzeyde değil.

MARMARA DEPREMİNDE SANAYİNİN ÇALIŞMALARI DURDU!

Moderatörlüğünü Okan Bayülgen’in yaptığı kapanış panelinde Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer ve Anna Maria Beylunioğlu, afetin nedenleri, olası Marmara Depremi ve Kahramanmaraş depremi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin konumu nedeniyle depreme açık bir coğrafyada olduğuna dikkat çekti.

Görür, ”6 Şubat depreminde 50 bin kişinin öldüğü yönünde resmi olarak açıklanan bilgiler gerçeği yansıtmıyor. “Olası Marmara depreminin minimum 7,2, maksimum 7,6 büyüklüğünde olması bekleniyor, bu gerçekleşirse sektörün çarkları durur!” dedi.

Başa dön tuşu